GİRİŞ
Uluslararası koruma, uluslararası ve ulusal mevzuatta belirtildiği şekilde; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncesinden dolayı haklı sebeplere bağlı olarak zulme uğrama korkusu içinde bulunan ve vatandaşı olduğu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da haklı sebeplere bağlı olarak yararlanmak istemeyen ya da önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan ve oraya dönemeyen veya dönmek istemeyen yabancılar ile bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesi dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korkusu nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişilere sağlanan statüdür.
Bu statüden yararlanabilmenin ilk koşulu ise meydana gelen olaylar nedeniyle ve söz konusu olaylar sonucunda haklı nedenlere dayanan zulüm korkusudur. Zulüm korkusunun ilgilinin ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerine dayanması gerekmektedir. Zulüm kavramı ise ilgilinin yaşamı, özgürlüğü, ayrımcılığa maruz kalmaması vb. gibi kişinin hayatını çekilmez duruma sokan nesnel durumları da olabileceği gibi, kişi yönünden öznel olarak değerlendirilebilecek durumları kapsar.
Ülkemizde, sadece Suriye vatandaşları ile Suriye’de ikamet iznine sahip başka menşei ülke vatandaşları geçici koruma kapsamındadır. Bunların, statüsünün idarece bazı hallerde sona erdirilmesi mümkündür. Çalışmamızda, sona erme sebeplerinin tek incelenmesi yerine sebeplerin ne olduğundan kısaca bahsedilecek ve bunların genişletilmesi vb. hususlarında değerlendirmede bulunulacaktır.
GEÇİCİ KORUMA TANIMI VE KAPSAMI
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu m.91/1 hükmüne göre, Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.
Mezkur hüküm, sadece Suriyeliler için geçerlidir. Çünkü Geçici Koruma Yönetmeliğinde yer alan “Geçici Madde 1” hükmü bunu öngörmektedir[1]. Bu nedenle, Afganlar henüz bu statüyü kazanamamıştır zira bu konuda alınmış bir CB kararı yoktur. Böyle bir karar olmadan mezkûr statü tanınamaz. Bu nedenle, ülkemizde, sadece Suriye vatandaşları ve Suriye’de ikamet iznine sahip başka menşei ülke vatandaşları bu kapsamdadır.
Bu meyanda, geçici koruma statüsü alamayacak kimseler ve bunun iptali hususunda Geçici Koruma Yönetmeliği esastır. Şimdi geçici koruma yönetmeliği madde sekiz hükmünü inceleyelim.
GEÇİCİ KORUMANIN İPTAL EDİLMESİ
Geçici Koruma Yönetmeliği madde 8 hükmüne göre,
Aşağıdaki hallerde, yabancı geçici korumadan yararlandırılmaz, yararlandırılmışsa geçici koruması iptal edilir.
a) Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair 1967 Protokolüyle değişik 28/7/1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşmenin 1 inci maddesinin (F) fıkrasında belirtilen fiillerden suçlu olduğuna dair ciddi kanaat bulunanlar.
b) Türkiye dışında hangi saikle olursa olsun zalimce eylemler yaptığını düşündürecek nedenleri bulunanlar.
c) Bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen suç ya da fiillerin işlenmesine iştirak eden veya bu fiillerin işlenmesini tahrik edenler.
ç) Ülkesinde silahlı çatışmaya katılmış olduğu halde bu faaliyetlerini kalıcı olarak sonlandırmayanlar.
d) Terör eylemlerinde bulunduğu veya planladığı ya da bu eylemlere iştirak ettiği tespit edilenler.
e) Ciddi bir suçtan mahkûm olarak topluma karşı tehdit oluşturabileceği değerlendirilenler ile milli güvenlik, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından tehlike oluşturduğu değerlendirilenler.
f) Türkiye’de işlenmesi hâlinde hapis cezası verilmesini gerektiren suç veya suçları daha önce işleyen ve bu suçun cezasını çekmemek için menşe veya ikamet ülkesini terk edenler.
g) Uluslararası mahkemelerce hakkında insanlık suçu işlediğine dair karar verilmiş kişiler.
ğ) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Dördüncü Kısım Yedinci Bölümünde yer alan suçlardan birini işleyenler.
Mezkûr maddede yer alan iptal sebepleri tahdididir. Bu nedenle idarenin, bu konuda yeni sebepler üretmesi veya kıyas yapması kanaatimizce mümkün değildir. Bu anlamda, söz gelimi idarenin yol izin belgesi olmadan seyahat edenlerin geçici koruma statüsünü iptal etmesi hukuka aykırı olacaktır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün Twitter hesabından “Önemli uyarı” başlığıyla yapılan paylaşımda, Geçici Koruma Yönetmeliğinin 33. maddesi gereği Türkiye’deki Suriyelilerin, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün veya valiliklerin yerine getirilmesini istediği hususlara uymakla yükümlü olduğu kaydedildi.
Aksi tutum ve davranışların, kamu düzeninin bir gereği olan bu yükümlülüklerin ihlali anlamına geleceğinin belirtildiği açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“Kamu düzenini bozmak Geçici Koruma Yönetmeliğinin 8. maddesi gereğince geçici korumanın iptal sebeplerindendir. Bu kapsamda kayıtlı olduğunuz ilden başka bir kente gitmek istiyorsanız İl Göç İdaresi Müdürlüğüne veya valiliklerin belirlediği birimlere başvurarak yol izin belgesi almanız zorunludur. Aksi takdirde geçici korumanın iptali de dahil olmak üzere hakkınızda adli ve idari işlem yapılacaktır[2].”
İdarenin bu yorumu, yönetmeliğin 8’inci maddesine aykırıdır kanaatindeyiz.
Mezkûr yönetmeliğin 12’nci maddesinde, CB kararı ile geçici korumanın sona erdirileceği haller sayılmıştır.
Madde 12 (1) Geçici korunanların; a) Kendi isteğiyle Türkiye’den ayrılması, b) Üçüncü bir ülkenin korumasından faydalanması, c) Üçüncü bir ülkeye insani nedenler veya yeniden yerleştirme kapsamında kabul edilmesi ya da üçüncü bir ülkeye çıkış yapması, ç) Ölmesi, d) (Ek:RG-25/12/2019-30989-CK-1851/7 md.) Kanunda yer alan diğer yasal kalış türlerinden birisi ile kalış hakkı kazanması, e) (Ek:RG-25/12/2019-30989-CK-1851/7 md.) Türk vatandaşlığını kazanması, hallerinde geçici koruma bireysel olarak sona erer.
İdarece, geçici korumanın iptali kararı verilmesi durumunda idari yargıya, Anayasa Mahkemesine ve daha sonra AİHM başvurusu yapılması mümkündür.
Nitekim Anayasa Mahkemesi,11.11.2015 tarih ve 2014/13044 sayılı bireysel başvuru kararına göre:
“Yukarıda yer verilen tespitler karşısında, son olarak 6458 sayılı Kanun’a dayalı olarak çıkarılan Geçici Koruma Yönetmeliği ile güvenceleri belirlenen geçici koruma statüsünde bulunan başvurucu hakkında uygulanmış veya güncel olarak uygulanma durumu bulunan bir sınır dışı etme kararından söz edilemeyeceği, kendisinin Anayasa’nın 17. maddesi kapsamında sınır dışı edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla yaşam hakkını ya da işkence ve eziyet yasağını ihlal edebilecek bir muameleye maruz kalabilecek olması nedeniyle bu hakların ihlali iddiaları açısından mağdur sıfatının bulunduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır”.
Netice olarak, geçici koruma statüsünün iptal sebeplerinin sınırlığının gözetilmesi ve kişi hürriyetinin esas olduğu prensibinden yola çıkılarak dar yorumlanması gerektiği kanaatindeyiz.
——————
[1] GEÇİCİ MADDE 1- (1) 28/4/2011 tarihinden itibaren Suriye Arap Cumhuriyeti’nde meydana gelen olaylar sebebiyle geçici koruma amacıyla Suriye Arap Cumhuriyeti’nden kitlesel veya bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşları ile vatansızlar ve mülteciler, uluslararası koruma başvurusunda bulunmuş olsalar dahi geçici koruma altına alınırlar. Geçici korumanın uygulandığı süre içinde, bireysel uluslararası koruma başvuruları işleme konulmaz.
(2) Birinci fıkrada belirtilen yabancılardan 28/4/2011 tarihinden önce uluslararası koruma başvurusunda bulunanlar, talepleri halinde geçici koruma altına alınırlar.
(3) 28/4/2011 tarihinden itibaren ikamet izni almış ancak süresi uzatılmamış ya da ikamet izni iptal edilmiş olanlar ile vize süresi veya muafiyeti sonunda koruma talep edenler, 8 inci madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla geçici koruma kapsamına alınırlar. Bunlardan koruma talep etmeyenler hakkında ise genel hükümler uygulanır.
(4) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kimlik belgeleri, 22 nci maddede belirtilen geçici koruma kimlik belgesi düzenleninceye kadar geçici koruma kimlik belgesi yerine geçer. Bu belge sahiplerine, 5490 sayılı Kanun kapsamında yabancı kimlik numarası verilebilir.
(5) Birinci fıkrada belirtilen yabancılar hariç üçüncü ülke vatandaşlarının, Suriye Arap Cumhuriyeti’nden ülkemize girişleri ve ülkemizden Suriye Arap Cumhuriyeti’ne çıkış işlemleri sınır kapılarından genel hükümler çerçevesinde yapılır.
(6) (Ek: 5/4/2016-2016/8722 K.) 28/4/2011 tarihinden itibaren Suriye Arap Cumhuriyeti’nde meydana gelen olaylar sebebiyle Türkiye’ye gelmiş ve 20/3/2016 tarihinden sonra ülkemiz üzerinden düzensiz yollarla Ege adalarına geçmiş olan Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşlarından, ülkemize geri kabul edilenlere koruma talep etmeleri halinde bu Yönetmelik kapsamında geçici koruma sağlanabilir.
[2] https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/suriyelilere-yol-izin-belgesi-uyarisi/1534901 (Erişim Tarihi: 13.01.2024).