Aralık 4, 2024

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU VE CEZASI NEDİR?

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU VE CEZASI NEDİR?

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Yedinci Bölümü “hürriyete karşı suçlar” başlığı altında 116. Maddede düzenlenmiştir. Kanun hükmü şöyledir:

TCK MADDE 116
Konut dokunulmazlığının ihlali 
Madde 116- 
(1)Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2)Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3)Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.
(4)Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

HUKUKİ YARAR 

Bu suç tipi ile korunmak istenen hukuki yarar kişi hürriyeti ve konut hakkının korunmasıdır. Yaşamlarını genellikle konut içerisinde sürdüren bireylerin huzurlu ve güven içerisinde hayatını idame edebilmeleri için kanun bu hakkı güvence altına alma gereği duymuştur. Bu kuralı ihlal eden bireyler, kanun maddesinde belirtilen ceza ve yaptırımlar ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Kanun gerekçesinde konut dokunulmazlığının ihlâli, kişinin kendisine özgü barış ve sükûnunu ve yuvasındaki yaşamının sulh ve selametle cereyanı için var olması gerekli güvenlik duygusunun sarsılmasını ifade etmektedir. Bireylere karşı işlenen ve aynı zamanda onların muhtaç oldukları güvenlik ve sükûnu ihlâl eyleyen bu fiillerin, hürriyete karşı işlenen suçlar arasında bir suç olarak tanımlanması uygun görülmüştür.

SUÇUN CEZASI

-Failin Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak girmesi veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmaması hali için öngörülen ceza miktarı 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezasıdır. (TCK 116/1)

-Failin suçu, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlemesi halinde kanunda öngörülen ceza miktarı 6 ay ile 1 yıl arasında hapis cezasıdır. (TCK 116/2)

-Failin, eylemi cebir veya tehdit kullanarak ya da gece vakti işlemesi halinde kanunda öngörülen ceza miktarı 1 yıl ile 3 yıl arasında hapis cezasıdır. (TCK 116/4)

MADDİ UNSURU

Suçun maddi unsuru, kanun maddesinde belirtildiği üzere failin, mağdurun rızasına aykırı olarak konutuna veya konutun eklentilerine girmesi ya da mağdurun rızası ile girdikten sonra buradan çıkmamasıdır. Failin konuta nereden girdiği veya hangi araçlarla girdiği önem taşımamaktadır. Konut dokunulmazlığının ihlali suçuseçimlik hareketli bir suç tipidir. Failin seçebildiği eylemler “girmek” veya “çıkmamak” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Konut dokunulmazlığının ihlali suçu kesintisiz bir suçtur. Rıza, açık olabileceği gibi örtülü de olabilir. Rıza verme konusunda hak sahibi, konutta oturan kişidir. Bu kişinin o yerin mülkiyetine sahip olması kural olarak gerekli değildir. Örnek; bir evi kiralayan kiracının, kiralanan yere kimin girip kimin girmeyeceği konusunda iradesi ve rızası önemlidir. Bir ev sahibinin, kiracısından izinsiz olarak kendi mülkiyetinde olan kiraladığı eve girmesi durumunda ev sahibi, konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işlemiş olur.  Rıza, konutun sadece bir kısmına girmek için verilmiş ise failin izinsiz olarak bu alan dışına çıkarak konutun diğer bölümlerine girmesi halinde konut dokunulmazlığının ihlali suçun oluşturur. Örneğin; eve bulaşık makinesinin tamiri için gelen bir tamircinin mutfakta tamir gerçekleştirdiği sırada, izinsiz bir şekilde alakasız olarak evin yatak odasına girmesi bu suçu oluşturur. TCK 116/4 uyarınca gece vakti kavramı güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresini ifade etmektedir. (TCK m. 6) 

HUKUKSAL KONUSU

KONUT KAVRAMI: 

Bir kimsenin sürekli veya geçici olarak oturmak için sığındığı yeri ifade etmektedir. Kişinin sürekli olarak konutta oturmasına veya kalmasına gerek yoktur. Örneğin otel odasını bir günlüğüne kiralayan kişi de bu suçun mağduru olabilir. Konut denildiğinde aklımıza sadece betonarme evler gelmemelidir. Hareket edebilen karavanlar, çadır, kayık, arabalar da konut niteliğindedir.

EKLENTİ KAVRAMI: 

Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak konuta bağlı olup; fiilen konutun kullanılmasına özgülenen veya onu tamamlayan yerdir. Evin bahçesi, balkonu, garajı eklenti kapsamındadır.

AÇIK BİR RIZAYA GEREK DUYULMAKSIZIN GİRİLMESİ MUTAT OLAN YERLER DIŞINDA KALAN İŞYERLERİ VE EKLENTİLERİ KAVRAMI: 

Günün belirli saatlerinde veya sürekli olarak sanatsal, bilimsel, fikirsel ve benzer amaçlarla hizmet sağlayan kapalı yeri ifade eder. Eklenti kavramı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak esas konuta bağlı olan; fiilen konutun kullanılmasına özgülenen veya onu tamamlayan yerdir. Bazı iş yerleri halka açıktır. Örneğin alışveriş için bir mağazaya girilmesi suç oluşturmaz. Ancak mağaza içerisindeki personel harici girilmesi yasak olan bir depoya girilmesi halinde konut dokunulmazlığının ihlali suçu oluşur.

FAİLİ VE MAĞDURU 

Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun faili için kanunda özel bir düzenleme bulunmamakta olup; suçun faili herkes olabilmektedir. Suçun faili, bir kimsenin konutuna veya konutunun eklentilerine mağdurun rızasına aykırı olarak giren veya mağdurun rızası ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişidir. Suçun mağduru ise konutta veya konutun eklentilerinde yaşayan hak sahibi kişiler olup; suçtan zarar görenlerdir.

MANEVİ UNSURU 

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, sadece kasten işlenebilir. Suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Fail, suçun kanuni tanımındaki unsurlarını bilerek ve isteyerek hareket etmektedir.

HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİ 

Somut olayın özelliklerine göre meşru savunma durumu, zorunluluk hali gibi durumlarda konut dokunulmazlığının ihlali suçu oluşmaz. Örneğin saldırgan bir köpekten kaçan kişinin, herhangi birinin balkonuna girmesi ve orada saklanması halinde suç oluşmaz. Yine bir hakkın kullanılması halinde suç oluşmaz. Örneğin kesinleşen bir icra takibinde hacze giden bir icra memurunun usulüne uygun olarak borçlunun evinin kapısını çilingir marifetiyle açtırması durumunda suç söz konusu olmaz. Yine usulüne uygun bir arama kararı sonucunda evde arama yapılması halinde suç oluşmaz.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ (NİTELİKLİ) HALLERİ 

Suçun ağırlaştırılmış hallerine ortak hükümlere ilişkin TCK Madde 119’ da yer verilmiştir. Bu kapsamda:

1-Suçun silahla işlenmesi (TCK 119/1-a): Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun silahla işlenmesi durumunda verilecek ceza bir kat arttırılmaktadır. Fail, silahın korkutucu etkisinden faydalanarak eylemini daha kolay gerçekleştirebileceği için bu durum cezanın arttırılmasını gerektiren bir sebep olarak sayılmıştır. Silan denildiğinde akla sadece tabanca, tüfek gelmemelidir. Delici ve kesici aletler, kimyasal ve biyolojik maddeler, sopa vs. de silah kapsamındadır.

2-Suçun kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imkânsız mektupla veya özel işaretlerle işlenmesi (TCK 119/1-b): Failin maske takarak yüzünü gizlemesi vs. belirtilen diğer durumlarda faile verilecek ceza bir kat arttırılmaktadır 

3-Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi (TCK 119/1-c): Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde mağdurun direnci kırılacağı için bu durum ağırlaştırılmış hal olarak belirtilmiştir. Bu durumda verilecek ceza bir kat arttırılmaktadır.  

4-Suçun var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi (TCK 119/1-d):  Failin, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten faydalanarak suçu işlemesi halinde ceza bir kat arttırılmaktadır. Çünkü bu durumda mağdurun savunması zayıflayacak olup; fail eylemini daha kolay gerçekleştirecektir.

5-Suçun kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi (TCK 119/1-e): Bu durumda faile verilecek ceza bir kat arttırılmaktadır. Bir polisin kimlik kartını göstererek elinde arama kararı bulunmaksızın bir şahsın evine girmesi örnek olarak verilebilir.  

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ  

TEŞEBBÜS

Teşebbüs, ceza hukukunda kelime anlamı olarak failin suç işlemek üzere icra hareketlerine başlamış olması karşısında elinde olmayan sebeplerle arzu ettiği sonucu gerçekleştirememesidir. Konut dokunulmazlığının ihlali suçunda, icra hareketlerinin belli kısımlara bölünebildiği durumlarda teşebbüs söz konusu olabilir. Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun seçimlik hareketli bir suç olduğunu, seçimlik hareketlerin “girmek” veya “çıkmamak” olduğunu belirtmiştik. Teşebbüs sadece “girmek” eyleminin olduğu durumlarda mümkün olabilir. Çünkü “çıkmamak” durumunda suç zaten tamamlanmıştır. Örneğin failin bir evin giriş kapısını içeri girmek için zorlaması; ancak kapının açılmaması halinde bu suça teşebbüs söz konusu olacaktır.

İŞTİRAK

Bu suça iştirak mümkündür. Konut dokunulmazlığının ihlali eylemini gerçekleştiren birden fazla kişi söz konusu olur ise, bu eylemi gerçekleştiren bütün kişiler birlikte fail olarak kabul edilirler ve her bir fail bu suçtan ayrı ayrı cezalandırılır.

İÇTİMA

Türk Ceza Kanunu madde 119/2 uyarınca suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Bu durumda faile hem konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hem de kasten yaralama suçundan dolayı ayrı ayrı cezalandırılır.

SUÇUN SORUŞTURMASI VE KOVUŞTURMASI ŞİKÂYETE TABİ MİDİR? 

Türk ceza kanununda konut dokunulmazlığının ihlali suçunun TCK 116/1 ve TCK 116/2 hükümlerinde belirtilen eylemler ile gerçekleştirilmesi halinde soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine tabidir. Suçun TCK 116/4 eylemi ve suçun ağırlaştırılmış halinin belirtildiği ortak hükümlere ilişkin TCK 119. maddede belirtilen eylemler ile gerçekleştirilmesi halinde soruşturma ve kovuşturmanın yapılması için şikâyet şartı aranmamıştır. Bu durumlarda soruşturma ve kovuşturma ilgili makamlar tarafından resen yapılmaktadır.

ŞİKÂYET SÜRESİ 

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, yukarıda belirtilen bazı durumlarda şikâyete tabidir. Bu durumlarda TCK madde 73 hükmü uyarınca soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı olan suçlar hakkında yetkili kimse 6 ay içinde şikâyette bulunmalıdır. Süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden itibaren başlar.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu için görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.

YARGITAY KARARLARI

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇUNUN GECE VAKTİ İŞLENDİĞİNE DAİR DELİL BULUNMAMASI HALİNDE SANIĞIN BEYANINA İTİBAR EDİLMELİDİR 

“…Sanığın savunmasında, saat 17.30 – 18.30 sıralarında suça konu eve girdiğini beyan ettiği, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre suç tarihinde yaz saati nedeniyle gece vaktinin saat 17.41’de başladığının anlaşılması karşısında; şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından sanık lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden ve suçun gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde açıklanıp tartışılmadan TCK’nın 143. ve 116/4. maddelerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş…” (2. Ceza Dairesi 2020/1353 E. , 2020/7681 K.)

EKLENTİ OLDUĞU İDDİA EDİLEN YERİN KONUTUN EKLENTİSİ NİTELİĞİNDE OLUP OLMADIĞININ KEŞİF YAPILMAK SURETİYLE TESPİTİNİN YAPILMASI GEREKİR 

“…Suç tarihi itibari ile 5237 sayılı TCK’nın 116/4 maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun uzlaşmaya tabi olması nedeniyle, kolluk biriminde katılana uzlaşma teklif edildiği, bu hususta 24.12.2014 ve 09.12.2014 tarihlerinde uzlaşma teklifi formları düzenlendiği, ancak tarafların uzlaşmayı kabul etmemesi nedeniyle uzlaşma sağlanamadığından, tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, 237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Katılanın rızası dışında girilen bahçenin konutun eklentisi niteliğinde olup olmadığının yerinde keşif yapılmak suretiyle tespit edilerek sonucuna göre atılı suçun oluşup oluşmadığı değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekirken, eksik kovuşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA…” (2. Ceza Dairesi 2020/6744 E. , 2020/7761 K.)

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU UZLAŞMA HÜKÜMLERİ KAPSAMINDA OLUP; YARGILAMA AŞAMASINDA UZLAŞMANIN TEKLİF EDİLMEMİŞ OLMASI SEBEBİYLE HÜKÜM BOZULMUŞTUR 

“…TCK’nın 116/4. maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığını bozma suçunun CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması, yargılamanın hiç bir aşamasında konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından taraflara yöntemine uygun şekilde uzlaşma teklif edilmemiş olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA…” (2. Ceza Dairesi 2020/6531 E. , 2020/7187 K.)

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇUNDA SORUŞTURMASI VE KOVUŞTURMASI ŞİKAYETE TABİ OLMAYAN DURUMLARDA BİLE SUÇ TİPİ “UZLAŞMA” KAPSAMINDADIR

“…TCK’nın 116/4. maddesinde düzenlenen geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçunun, 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının “b” bendi uyarınca; soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın uzlaşma kapsamındaki suçlardan olmasına karşın, CMK’nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılmadan eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA…” (2. Ceza Dairesi 2020/6701 E. , 2020/6889 K.)

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ VE DAVA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

  “…Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 116/1, 119/1-c. maddelerindeki konut dokunulmazlığının ihlali suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırlarına göre, aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık dava zamanaşımının, suçun işlendiği 16/08/2006 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi…” (2. Ceza Dairesi 2020/6637 E. , 2020/5204 K.)

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI (HAGB)

“…Sanığa yüklenen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar oluşumuna elverişli bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “müştekinin zararının tazmin edilmediği anlaşılmakla” biçimindeki yetersiz gerekçe ile bu suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin istem gibi BOZULMASINA…” (2. Ceza Dairesi 2014/32165 E. , 2017/4363 K.)

SANIĞIN, MÜŞTEKİ İLE TARTIŞMAK İÇİN EVİNİN KAPISINI ÇALIP İÇERİ GİRMESİ KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇUNU OLUŞTURUR

“…Müşteki …’ın soruşturma aşamasındaki 15.07.2008 ve 26.01.2009 tarihli beyanlarında sanığın kapıyı çalması üzerine kendisinin kapıyı açtığını, sanığın içeri girip eşi ile tartıştıklarını, kendisinin araya girmesi üzerine “sen karışma” diyerek kendisini iteklediğini bildirmesi nedeniyle sanığın eyleminin TCK’nın 116/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 01/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi…” (2. Ceza Dairesi 2014/33112 E. , 2017/6430 K.)

Vinkmag ad

Read Next

Miras Hukuku

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Most Popular