İŞTE ÇÖZÜM: MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA (ISKAT)
Sevgili okuyucularımız kısa bir aradan sonra tekrardan merhaba. Yazılarımıza, “günlük hayatta bundan bir şey çıkmaz” diyip geçiştirdiğiniz ama hukukta her problemin bir çözümü olduğunu ve demokraside gerçek manada çarelerin tükenmediğini hatırlatarak bu haftaki konu başlığımız olan “Mirasçılıktan çıkarma bir diğer adı ile “ISKAT” Hakkında zihninizdeki soru işaretlerini ilgili yargıtay kararları ışığında izah etmeye gayret edeceğim.” şimdiden iyi okumalar dilerim.
MİRASÇIKLIKTAN ÇIKARMA (MİRASTAN ISKAT) NEDİR?
Mirasçılıktan çıkarma, diğer bir adıyla mirastan ıskat, mirasbırakanın tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile saklı pay sahibi mirasçısını mirasçılıktan çıkarmasıdır. Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, mirasçılıktan çıkarma geçersiz olur. (TMK m. 512) Bu halde mirasçının hissesi saklı payına indirilir (Yani, mirasçı sadece saklı payını alabilir). Mirasçılıktan çıkarmanın iptali kademelidir. Öncelikle mirasbırakanın apaçık yanılıp yanılmadığı araştırılır. Eğer bu hal yoksa davalı mirasçılıktan çıkarma sebebini ispat edememişse davacının alacağının belirlenmesi için davaya tenkis davası gibi devam edilmesi gerekir (Y14HD-K.2015/2239). Mirastan ıskat (mirasçılıktan çıkarma), murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Iskat, cezai (olağan) ve koruyucu olmak üzere 2 türlüdür. Mirasçı, miras bırakana ve yakınlarından birine karşı TMK.nun 510.maddesinde gösterilen ağır bir suç işler veya murisine veya ailesine karşı kanunen yerine getirmekle yükümlü olduğu aile görevlerini ifada büyük bir kusur işlerse cezai (olağan) ıskat nedenleri doğmuş olur. Koruyucu ıskat ise, tamamen iyi niyete dayalı adından anlaşılacağı üzere murisin ıskat ettiği mirasçıdan çocuklarını koruma amacına yöneliktir (Y3HD-K.2018/1512).
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre mirasçılıktan çıkarma şu hallerde mümkündür:
-Mirasçılıktan cezai nedenlerle çıkarma (cezai ıskat),
-Mirasçının çocuklarını korumak amacıyla mirasçıyı mirasçılıktan çıkarma (koruyucu ıskat)
1. Cezai ıskat, yani mirasçılıktan çıkarmanın cezai sebeplere dayandığı haller Türk Medeni Kanununun (TMK) 510. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: TMK m.510 B. Mirasçılıktan çıkarma I. Sebepleri Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir: 1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, 2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse. 3. Koruyucu ıskat, mirasbırakanın hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan alt soyun çocuklarını koruma amacıyla, altsoyun saklı payının yarısının mirasçının çocuklarına özgülenmesine yöneliktir. Mirasbırakanın altsoyu hakkında borç ödemeden aciz belgesi düzenlenmişse, belli koşullarla altsoy olan mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 513. maddesinde düzenlenmiştir: TMK m.513 IV. Borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma 1. Mirasbırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır. 2. Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.
MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA (MİRASTAN ISKAT) NASIL YAPILIR?
Mirasçılıktan çıkarma, tek taraflı ölüme bağlı bir tasarruf şeklinde kural olarak vasiyetname yoluyla yapılmaktadır. Ancak, tek taraflı bir tasarruf şeklinde miras sözleşmesi içeriğinde de yapılabilir. Mirasçılıktan çıkarma tasarrufunu içeren vasiyetnamenin şekli önemli değildir. Mirasbırakan saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarmak için resmi vasiyetname düzenleyebileceği (noterde, konsoloslukta vs.) gibi kendi el yazısı ile düzenleyeceği adi yazılı vasiyetname youyla da mirasçılıktan çıkarma tasarrufunda bulunabilir düzenleyebilir (TMK md.538). Hatta, yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, deprem, savaş gibi olağanüstü hallerde sözlü vasiyetname yoluyla da mirasbırakanmirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir (ıskat edebilir). Miras sözleşmesi yoluyla mirasçılıktan çıkarma işlemi uygulamada pek yapılmamaktadır. Ancak, miras sözleşmesi yoluyla mirastan çıkarma tasarrufu yapıldığında, burdaki tasarrufa vasiyetnamenin hukuki işlevi atfedilmektedir. Vasiyetnamede olduğu gibi miras sözleşmesinde yer alan mirasçılıktan çıkarma tasarrufundan da her zaman tek taraflı olarak dönmek mümkündür.
MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA ŞARTLARI ?
Muris saklı paylı mirasçılarından birini kendi iradesiyle mirasçılıktan çıkarabilir. Saklı paylı mirasçının murise veya yakınlarına yapmış olduğu ve kanunen çıkarma için geçerli sebebi sayılabilecek hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda, muris, bu mirasçısını mirasının tamamından veya bir kısmından men edebilir. Bu mirasbırakanın takdirindedir. Kanunen geçerli olabilecek fiiller gerçekleşse bile, muris, mirastan çıkarma iradesinde bulunmayabilir. Murisin saklı payı dışındaki kısım üzerinde tasarruf yetkisi olduğundan, bu kısımlarla ilgili yapacağı ölüme bağlı tasarruflar mirastan çıkarma olarak sayılamaz. Mirasçılıktan çıkarma vasiyetname yoluyla olabileceği gibi, miras sözleşmesiyle de olabilecektir. Türk Medeni Kanunu 510. Maddesi, mirasçılıktan çıkarma için olarak bazı sebepler saymıştır
1-Mirasçı, Mirasbırakana veya Mirasbırakanın-Yakınlarından Birine Karşı Ağır Bir Suç İşlemişse (TMK:510/1) Mirasçının murise veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemesi gerekir. Ağır suçtan maksat, ağır cezalık bir suçun veya ceza hukuk boyutunda bir suçun olması değil, hukuk hakiminin belirleyeceği aile bağlarını koparacak derecede olan bir suçun olmasıdır. Gerçekleşen fiil ağır nitelikte olmasına rağmen taraflar arasındaki bağın kopmasına engel olmamışsa, bu durumda kanunun taşıdığı ve aradığı anlam çıkarılamayacaktır. Bu sebeple de mirasçılıktan çıkarma da mümkün olmayacaktır. Kanun suç işleme kastı aradığından, taksirle gerçekleşen fiillerden kaynaklı mirasçılıktan çıkarma söz konusu olmayacaktır. Yani kendisini veya bir yakınını, kazara araçla ezen kişinin, mirasçılıktan çıkarılması mümkün değildir ancak ezmemiş olsa da bilinçli şekilde ezmeye çalışanın çıkarılması söz konusu olabilir. Mirasbırakanın yakınları ibaresinden, yakın akrabaları anlamı çıkarılmamalıdır. Kanun koyucu bu hususu bilerek yazmıştır. Buradan sadece aile üyeleri anlamı çıkarılamayacağının delili ise, kanun koyucunun aynı maddenin 2. Fıkrasında aile üyelerine ibaresini açıkça kullanmasıdır. Bu sebeple buradaki ibare ikinci fıkradaki aile üyelerini de kapsayacak şekilde, daha geniş düşünülmelidir. Mirasbırakanın yakın bir dostu da bu maddede yer alan “yakınları” ibaresine dahil edilebilecektir.
2-Mirasçı, Mirasbırakana veya Mirasbırakanın Ailesi Üyelerine Karşı Aile Hukukundan Doğan Yükümlülüklerini Önemli Ölçüde Yerine Getirmemişse (TMK:510/2). Kanun koyucu yukarıda da belirttiğimiz üzere, bu fıkra metninde, yakınlara karşı yapılan fiilllerin değil aile üyelerine karşı yükümlülüklerin yerine getirilmemesini mirasçılıktan çıkarma sebebi saymıştır. Aile yükümlülüklerinden kasıt nafaka yükümlülüğü, sadakat yükümlülüğü gibi yükümlülüklere ayrkırı davranılmasıdır. Yine yapılan eylemin aile bağlarını koparacak ölçüde olması gerekir. Yapılan eylem ağır olmasına rağmen tarafları etkilememiş ve bağların kopmasına sebep olmamışsa, bu durumda mirasçılıktan çıkarma söz konusu olmayacaktır.
MİRASÇILIKTAN ÇIKARMANIN İPTALİNE İLİŞKİN DAVALARDA GÖREVLİ MAHKEME ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİDİR !
–Somut olayda, yukarıda da açıklandığı üzere dava dilekçesindeki olayların anlatımı ile netice-i talep birlikte değerlendirildiğinde davanın evlatlık ilişkisinin kaldırılması değil mirasçılıktan çıkarma davası olduğu gözetilerek mirasçılıktan çıkarma davasının evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası gibi 4721 sayılı TMK üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından kaynaklanmadığı ve açılan davada görevli Mahkemenin genel görevli Mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönüne alınır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince açılan davada görevli Mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a maddesi gereği duruşma yapmadan görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek, davanın reddi doğru görülmemiştir (8. Hukuk Dairesi 2018/14580 E., 2019/10590 K.).